Psikoz Nedir?
Psikoz, düşünce ve duygunun yüksek oranda bozulduğu bir zihin durumunu tanımlamak için kullanılan psikiyatrik terimidir. Psikoz kendi hislerinin ve düşüncelerinin kendini, çevreyi ve gerçekliği normalden farklı olarak algılamaktır. Aynı zamanda gerçek ile bağlantının kopması çevreye uyumu zorlaştırır. Kişinin günlük hayatında, iş ve sosyal ilişkilerinde yani işlevselliğinde bozulmalar yaşamasına neden olur.
Psikotik Epizod Hangi Hastalıklarda Görülür?
Sıklıkla şizofreni,bipolar bozukluk, ağır kronik depresyon ile ilişkilendirilirken bunun yanında beyin veya sinir sistemi doğrudan etkilendiği durumlar, psikotik duruma yol açabilecek nörolojik bozukluklar, madde kullanımı gibi fiziksel rahatsızlıklarda da görülebilir.
Psikotik Epizod Ne Sıklıkla Görülür?
Her 100 kişiden 10-15’inde yaşamın bir döneminde psikoz görülebilir. Erkekler ve kadınlar arasında görülme sıklığı ve riski açısından bir fark yoktur. Bununla beraber psikozun görülme ihtimalini arttırabilecek farklı risk faktörleri de bulunmaktadır.
Psikoza Neden Olabilecek Çeşitli Risk Faktörleri
Genetik Bir kişinin bir gene sahip olması, o kişinin psikoz yaşayacağı anlamına gelmez ama psikozun gelişmesinde katkıda bulunabilir.
Travma Cinsel saldırı, ölüm, yaralanma, savaş gibi travmatik bir olaylar, psikotik bir epizodu tetikleyebilir. Travmanın türü ve kişinin yaşı, travmatik bir olayın varlığı psikoz riskini etkileyebilir.
Madde Kötüye Kullanımı Esrar, LSD, amfetaminler ve diğer maddelerin kullanımı, kişilerde psikoz riskini artırabilir.
Fiziksel Hastalıklar Semptomlar bazen, örneğin ensefalit (beyin iltihabı), AIDS, tümör veya epilepsi gibi beyin fonksiyonlarının bozulduğu hastalıklar kapsamında görülebilir.
Psikolojik Rahatsızlıklar Bazen psikoz şizofreni, bipolar bozukluk veya depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar psikozun olmasına neden olabilir.
Psikotik Belirti Nedir?
İşlevselliği olumsuz etkileyen , psikoz sırasında görülebilen belirtilere denir ve yeterli doz ve sürede ilaç kullanılmasına rağmen belirtiler devam edebilir. Sahip olunan psikolojik rahatsızlığa, psikozun tipine göre belirtiler ve yoğunluğun kişiden kişiye değişebileceği unutulmamalıdır. Psikotik epizod anında kişi mutlaka saldırgan davranışlarda bulunmayabilir aksine kişi o kadar stresli ve gerçeklikten kopuk olabilir ki ne yaptığını anlamayabilir.
Psikozun belirtileri:
Halüsinasyonlar (Varsanı) Hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği, görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanması olarak tanımlanır. Varsanılar görselden daha çok işitseldir.
Delüzyon (sanrılar) kişinin kültürüyle tutarlı olmayan gerçek dışı düşünce ve inançlara sahip olması olarak tanımlanır.
Duygudurumda Değişiklik Belirli bir sebep olmadığı halde kişinin duyguları değişiklikler gösterebilir aynı zamanda dünyayı, çevresini yabancı, kendi vücudunu değişmiş gibi görebilir.
Düşünce Bozukluğu Hatalı düşünmenin bir yansıması olduğu düşünülen dil kullanımındaki dizisel bir bozukluğu, düzensizlik olarak tanımlanır.
Psikozun Olası İlk ve Erken Belirtileri Nelerdir?
Psikozun erken belirtileri tam net olmamakla beraber kişiden kişiye göre de farklılık gösterebilir. Disforik duygudurum, uyku bozukluğu, şüphecilik, düşünce bozukluğu, algısal anormallikler, işlevsellikte bozulma, sosyal geri çekilme,duygu dışavurumunda kısıtlılık, duyguların hissedilmesinde öznel kısıtlılık, sanrılar, varsanılar, dezorganize düşünce, dezorganize davranış belirtileri sayılabilir.
Aynı zamanda belirtilerin inkar edilmesi ya da gerçeklikten kopuk davranmak sık görülen durumlardır.
Psikotik Epizot ve Hasta Yakını
Hasta yakınlarının ve hastanın kendisine psikolojik eğitim vermek ilk aşamada oldukça önemlidir. Tanı ve tedavi, tedavinin ilerleyişi hakkında doğru bilgiye ulaşmak hem hasta hem de hasta yakını için oldukça önemlidir. Epizodun şiddeti en kısa sürede azaltılıp hastaların işlevselliğini geri kazandırmalarını sağlamak için gerekli tedaviler uygulanmalıdır.
Peki Psikotik Epizod Anında Neler Yapılma(ma)lıdır?
Tanıdığınız biri psikotik epizod yaşıyorsa sakin kalıp durumu değerlendirmek ve ilk olarak kendinizi ve epizot geçiren kişiyi tehlikeli durumlardan koruyun.
Epizod geçiren kişi saldırgan davranışlarda bulunuyorsa , kişiden ve odadan keskin nesneleri ve tehlikeli malzemeleri çıkarmanız ve parmaklıksız pencereleri ve balkonları kilitlemeniz oldukça önemlidir.
Hasta halüniasyonlar gördüğünde veya sesler duyduğunu dile getirdiğinde bu durumu tartışmamak ve olmadığına ikna etmeye çalışmamak oldukça önemlidir.
Bireylere sorular sorarak iletişimde kalmalarını sağlayabilirsiniz. Fakat bunu yaparken oldukça sakin ve yargılamadan yapmanız oldukça önemlidir. Eğer psikoz çok şiddetli değilse nasıl hissettiğini veya yaşadıkları durumu tarif etmelerini isteyebilirsiniz.
(Kişiye daha önce bu tarz nöbetler geçirip geçirmediğini sorabilirsiniz veya herhangi bir reçetesiz ilaç alıp almadığını sorabilirsiniz.)
Bu psikotik epizod geçiren kişi eğer cevap verebilecek durumdaysa ona daha önce buna benzer nöbetler geçirip geçirmediğini ve geçirdiğinde kullandığı ilaç veya aradığı numaraları sorabilirsiniz.
Epizod anında hastaya karşı ses yükseltmeyin veya tehdit etmeyin.
Fiziksel bir güç uygulamayın veya epizod anını görmezden gelmeyin.
Psikotik epizot esnasında çevrede izleyicilerin bulunmamasına dikkat edebilirsiniz. İzlenilme hissi durumu daha da kötüye götürebilir.
Kişi epizot esnasında saldırgan davranışlarda bulunuyorsa kendinizin ve çevrenizdekilerin güvenliğini sağlamanız oldukça önemlidir.
Psikotik epizot geçiren kişi durumun farkında olmayabilir bu tarz durumlarda yardım çağırmanız gerekmektedir.
Acil müdahaleler için kişinin ruh sağlığı uzmanını veya acil durum servislerini arayınız.
Tanımadığınız bir kişinin psikotik epizod geçirdiğini görmüşseniz direkt olarak acil durum servislerini arayınız.
Psikotik epizod yaşayan kişi eğer terapi ve tıbbi tedavi görmüyorsa, psikotik dönem geçtikten sonra bunu yapması için profesyonel destek almak için cesaretlendirebilirsiniz veya cesaretlenmesi için siz de ona eşlik edebilirsiniz.
Psikotik Epizot Tedavi ve Farmakolojik Olan ve Olmayan Müdahaleler
İlk ataktan sonra erken tedavi oldukça önemlidir. Psikoz nedene bağlı olarak farklı yoğunluklarda ortaya çıkabilir. Nedenleri birbirlerinden farklılaşsa da tedavi yöntemleri aynıdır. En etkili tedavi psikoterapi ve ilaç tedavinin beraber kullanıldığı yöntemdir. Psikososyal tedavilerin yeri geleneksel olarak farmakolojik tedavilerden sonra gelir. Çeşitli terapi türleri, bireylerin durumlarını yönetmeyi öğrenmelerine başarılı bir şekilde yardımcı olurken ilaçlar semptomları hedefler ve etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Önemli olan yalnızca psikozu engellemek değil bireyin yaşam kalitesini arttırmak ve işlevselliğini geri kazandırmaktır.
İlk atak döneminde karar vermeden önce ayırıcı tanının belirlenmesi aynı zamanda önemlidir. Ayırıcı tanı belirlenirken psikotik özellikli duygudurum bozuklukları ve madde kullanımı ya da genel tıbbi duruma yönelik ikincil psikotik bozukluklar mutlaka akılda tutulmalıdır.
Farmakolojik Olmayan Müdahaleler:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Birçok psikiyatrik bozuklukta kullanılan terapi yöntemidir. Psikoza geçişi önlemede ve belirtileri azaltmada en etkili terapi yöntemidir.
Aile Odaklı Terapi Aile üyelerinin de psikoterapiye katılması psikoz için yüksek tehlikede olan bireylerin ergenlik/genç yetişkinlik döneminde olmasından ve bireylerin aileleri ile yaşamasından dolayı önemlidir. Aile üyelerinin de stresle başa çıkmasında, iletişim ve problem çözme becerilerinin artmasına yönelik çalışmalardan oluşmaktadır.
Entegre Psikolojik Müdahaleler Müdahale yöntemi bireysel BDT uygulamaları, sosyal beceri eğitimleri, düşünce ve algı bozukluklarına yönelik bireysel çalışmalardan oluşmaktadır
Farmakolojik Olan Müdahaleler:
Psikiyatrik ilaçlar, duyguları ve düşünce kalıplarını düzenleyen beyin kimyasallarını etkiler. Psikoterapi yöntemlerinden biri ile beraber uygulandığında etkisinin daha fazla olduğu kanıtlanmıştır. Tedavide antipsikotik ilaçlar kullanılabilir ve bu ilaçlar semptomları azaltabilir, böylece diğer tedavi planı yöntemleri daha etkili olabilir. Fakat doktorlar ilaç yazarken aile öyküsünü ve yan etkileri de göz önünde bulundururlar. Bu yüzden doktora danışmadan herhangi bir ilaç kullanımı uygun değildir.
Bir ilacı durdururken, uygun şekilde azaltmak için doktorunuzla birlikte çalışın. İlacın aniden kesilmesi rahatsız edici yan etkilere neden olabilir, tedavi sürecinin planlanması, ara verilmesi veya ilacın bırakılması durumlarında doktorların yönlendirilmesiyle ilerlenmelidir. Çünkü psikososyal işlevselliğin düzelmediği hastalarda antipsikotik ilacı kesmek alevlenme açısından riskli olabilir. Doktorunuza danışmadan ilaca başlamayınız, ara vermeyiniz veya ilacı bırakmayınız.
Comments