top of page
Pandemi 2.0: İkinci Dalganın Ruh Sağlığımıza Etkileri - Uzm. Psk. Talya Dişağcıyan

Pandemi 2.0: İkinci Dalganın Ruh Sağlığımıza Etkileri - Uzm. Psk. Talya Dişağcıyan

Randevu talepleriniz için +44 7761 931518 numaralı WhatsApp hattından ya da www.psikologlondra.com'dan ulaşabilirsiniz. Kriz durumlarını beynimizin yapısını inceleyerek değerlendirebiliriz. Aslına bakacak olursanız bizim iki beynimiz var: modern beyin ve ilkel beyin. Frontal korteks olarak isimlendirdiğimiz modern beyin problem çözme, karar verme, hafıza, dil, güdü kontrol ve mantıksal düşünme konularından sorumludur. İlkel beyin dediğimiz medulla ise hayatta kalma, güdüler ve içgüdülerden sorumludur. İlkel beyin meşgulken modern beyin yeterince çalışamaz. İlkel beyin çalışmayı durdurup modern beyin direksiyona geçtiğinde rasyonel düşünme yetimiz geri gelir ve daha mantıklı ve net düşünebiliriz. Bunun en güzel örneği sokağa çıkma yasağının getirildiği an sokağa koşup yemek stoğu yapan insanlar. Tuvalet kâğıdı stoklamak, yemek stoklamak (özellikle ekmek, pirinç, bulgur gibi) ilkel beynin aktif olarak çalıştığı zamanlara örnek. Bu sebeple modern beyin o süreçte mantıksal düşünceyi aktive edemez. ... 1) Fiziksel sağlığımıza önem vermek Uyku düzeninin bozulabileceğinden bahsetmiştik. Burada sirkadyen ritim dediğimiz güneşin doğuş ve batış saatlerine göre uyuyup uyanmak önemli. Bu dönemde olduğundan fazla yemek yediğinizi fark edebilirsiniz. Bunun evrimsel sebeplerine inecek olursak yine hayatta kalma ihtiyacı var. Ayrıca yemek yemek kısa süreliğine kaygıyı azalttığından bu durumdan aldığımız ödülle bu yeme davranışını devam ettiririz. Abraham Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımızda gıda temel ihtiyaçlar arasında gelir. Örneğin ekmek yapmadan bahsetmiştik. Hamur yoğurma kaygıyı azalttığı için insanlar buna yönelmiş olabilir. 2) Günlük rutinlerimiz değişti. Evden çalışma ve uzaktan eğitimden bahsetmiştik. Biz bile bu sürece uyum sağlamakta zorluk yaşarken çocukların da zorlanması çok normal. Bu süreçte ebeveynlerin ve öğrencilerin okul başarısını ikinci plana alarak, önce sağlıklarına odaklanmalarında fayda var. Tatil döneminde değiliz, hepimiz travmatik ve stresli bir süreçten geçiyoruz. Önceliğimizi sağlığımıza verdiğimizde bu süreci en az stresle atlatabiliriz. Rutin oluşturun fakat her gün kendinizi üretkenliğe itmeye çalışmayın. Bedeninize kulak verin. O gün dizi izlemek istiyorsanız, dizinizi izleyin. Küçük hedefler koyun ve bunu bir rutin haline getirin. Günü yatak odanızda pijamalarla geçirmeyin. Güne tamamen hazırlanın. Duş, kahvaltı, rahat kıyafetler. Rutin insana kontrol hissi verir. 3) Bu dönemde hareketimiz oldukça azaldı. Bazen hiçbir şey yokken kendinizi sıkkın, üzüntülü hissedebilirsiniz. Bunun bir sebebi içimizde biriken adrenalinin dışarı atılmamasıdır. İlk insanlara baktığımızda avlanma sırasında koştuklarında bu adrenalin kullanılarak vücuttan dışarı atılabiliyordu. Gün içerisinde eski rutinimizde masa başı bir işte olsak daha işe gitme, öğle tatiline çıkma, yürüyüş yapma gibi fiziksel aktivitelere dahil oluyorduk. Şimdilerde bu azaldığı için, adrenalinin bir şekilde dışarı atılması gerekiyor. Fiziksel aktivite ayrıca endorfin ve oksitozin hormonlarının salgılanmasına da yardımcı olur. Kısa egzersizler yapabilirsiniz, yoga, meditasyon, dans, yemek yapmak, temizlik yapmak vs. 4) Sosyal medya detoksu uygulayın. Bu belirsizlik döneminde haberlere daha çok bakmaya başlamış olabiliriz çünkü bu belirsizliği azaltma arayışında olabiliriz. Fakat şu sıralar o kadar kaynağı belirsiz bilgi ortalıkta dolanıyor ki hangi habere inanacağımızı bilemiyoruz. Genelde WhatsApp üzerinden atılan toplu mesajlar, Messenger’daki toplu mesajlar, fenomen olan bazı videolar. Hepsi de bizi daha da kaygılandıran yalan haberler. Sosyal medya sürenizi (screen time) kısıtlayabilirsiniz. Örneğin kendinize 10 dakika ayırıp haberlere baktıktan sonra, 2-3 saat bakmayacağım diyebilirsiniz. 5) Size iyi gelenler neyse bunların bir listesini oluşturarak bunu haftalık rutininize yayabilirsiniz. O sebeple sürekli kendinize ‘’Bana ne iyi geliyor? Şu an ne yapmak istiyorum?’’ sorusunu sorun. Örneğin, yemek yerken bir bölüm kısa dizi izlemek veya kahvemi alıp kitap okumak gibi. 6) Kontrol edebileceklerinize odaklanın. Kontrol edebildiklerim ve edemediklerim başlıkları altında bir liste oluşturun ve buraya kendi deneyimleriniz ve hayatınızdaki durumları dikkate alarak maddeler ekleyin. 7) Uzun vadeli planlar yapmayın. Bir hafta sonrasını tahmin edebiliriz ama ilerisini şu an görmemiz zor. 8) Düşüncelerinizi yazıya dökün, güvendiğiniz biriyle paylaşın. Duygularınızı kabul edin. ‘’Şu an endişeliyim.’’, ’’Geleceğim hakkında kaygılıyım.’’, ‘’Öfkeliyim.’’ gibi. 10) Kaygı saati 11) Grounding 12) Mindfulness relaxation Saygı ve sorumlulukla, Psikolog Londra Terapi Platformu
bottom of page